Öyküler

ULAN HAMZA!

 Yaş 7… Amcam Almanya’dan renkli televizyon getirmiş; uzaktan kumandalı. Sadece TRT’nin olduğu dönemler. Sabah açılışına yetişemiyorum ama gece kapanışını kesinlikle kaçırmıyorum. Annemin tabiri ile “Gece yatmaz, gündüz kalkmaz” bir nesilim ben çünkü! Yaş 7 evet ama ne tartışma programı ne de pazar günleri yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın sunduğu Pazar Konseri’ni kaçırıyorum; çoğu yetişkinin bile televizyonun nefes almasına sebep olacak klasik müzik konseri sırasında tv önünü boşaltmasına rağmen…

Özellikle kış şartlarının ağır olduğu dönemlerde yayın kesilir, ekrana karlı bir orman fotoğrafı konulur ve kesintisiz “Düüüüüüttttttt” sesi ile belki de saatler geçerdi. Yine de o ekranın başına kilitlenir kalırdım. Taa ki spikerin “Falanca yerde meydana gelen arıza nedeniyle yayınımıza kısa bir süre ara vermek zorunda kaldık” sözüyle yayın yeniden açılana dek.

Gece saat 24:00 olduğunda yayın kapatılırdı. Yat vakti gelirdi… Kapanış önemli ama. Her gece aynı kapanış; askerler koşuşturur, komutan emir yağdırır, bayrak göndere çekilir, İstiklal Marşı ve kapanış…

Evet o komutan ve Hamza… Komutanı sevmedim hiç. Çok kabaydı! Her gece Hamza’ya “Ulan Hamzaa! diye bağırıyordu…

Ataerkil bir aileyiz ev kalabalık. Evde erkek üstünlüğü de var. Asker anılarını dinleyerek büyüdük tabii. Genelde anılar “Komutandan ne dayak yerdik ama”, “Komutan bi’ şey istedi de yapamadım, bana bir girişti, bir girişti” ve “Komutana karşı geldim beni Diskoya yolladı ehehehe” ağırlıklıydı. Yaş 7. (Yedi) Bi’ yanda görevi yapamadığı için diskoya eğlenmeye yollanan eleman, diğer yanda bayrağı alıp koşturan ama sürekli komutanından “Ulann Hamzaaa” diye azar işiten Hamza…

7 yaşındaki çocuğun kafasını ne karıştırıyorsunuz?

Her gece bekledim, değişmedi hiç. Hamza hep azar işitti. Hamza dedim; ah be Hamza, bulacağım ben o komutanı…

Yaş yedi yediiii. Çocuksun işte. Unuttum. Sonra zaman geçti, büyüdük, Hamza düştü aklımıza…

Dedim ki bulurum elbet kayıtlarını. İnternetten buldum. Tekrar izledim. Sonra bir daha ve bir daha!

Hayır tamam komutansın, sert ve emin bir ses tonuyla emirler yağdıracaksın ama hiç mi “Tüfek ommzaaaa” emrinin “Ulan Hamzaaa” olarak algılanabileceğini hesaba katmadın? 7 yaşındaydım ben daha. Ve Hamza benim ezilmiş kahramanımdı…

( Diskonun Disiplin Koğuşu olduğunu da sonradan öğrendim)

   Kübra AKTAŞ

Bir yanıt yazın